sözlük yazarlarının garip huyları

ben bir filmi/diziyi çok severek izledim diyelim. bu dizide/filmde de bir çift olsun... ben bu çifti canlandıran oyuncuları o dizideki karakteriyle öyle çok benimsiyorum ki, sevdiğim dizi bitip de oyuncuları yeni yeni projelerde yer alıp orada başka oyuncularla sevgiliyi vs. canlandırdıklarında kıskanıyorum. (sanki adamın canlandırdığı diğer karakter o dizideki sevgilisini falan aldatıyormuş gibi geliyor.) hal böyle olunca da sevdiğim dizi falan bitince oyuncularının yeni dizilerini asla ve kat'a izlemem. (bkz: gerçekle hayali ayırt edememek) (bkz: manyaklık alametleri )

ayak parmakları çok garip geliyo bakamiyomda tırnakları kescegim vakit yurtta arkadaşlara evde anama kestiriyom bu huysa eger xd

şarkıların ritimlerine masaya vurarak felan eşlik etmek sanırım

başkasının kullandığı tabak,çatal.kaşık ve özellikle bardağı hayatta kullanamam sırf bu yüzden 1 gün hiç su içememiştim misafirlikte.

aç veya tok olmam fark etmez o buzdolabının kapısı açılacak 10 saniye anlamsız bir şekilde bakılacak ve kapatılacak bazen bu bir iki defa tekrarlanıyor her gün

saat takınca her 3 dakikada bir saati incelemek

ellerimle veya ayaklarımla müziklerde ritim tutarım ellerim ayağım kımıldayacak durumda değilse dişlerimle ritim tutarım . tuhaf

islak kapı koluna kesinlikle dokunamıyorum. aslında genel olarak kapı kollarına mümkün olduğunca az temas ediyorum ama ıslak olduğunu farkedersem katiyen elimi sürmüyorum. sırf bu yüzden kapı açılsa da içeri girsem diye beklediğimi bilirim.

islak peçeteye asla dokunamam bir de sakıza

kaşlarımı durup dururken taramak, düzgün durması önemli. zaten simetri takıntılığım var.

kahvaltıdaki çayla küp şeker, beş çayıyla toz şeker gelince çok sinirleniyorum ben de böyle bi manyağım edit:küfür yok

toplu taşımalarda hiçbir yere tutunamıyorum. akşama kadar kaç kişi nasıl ellerle dokunmuştur ona diye düşünmekten deliriyorum. bir gün araç firen yaptığında ön camdan fırlicam valla :(

nerde olursam olayım ketçapla mayonezi karıştırırım

obsesifim nickim uzerine. asla sari beze dokunmam,beyaz silgi kullanmam, biri banyodan çıkınca banyo yapamam felan felan.

hobi galiba bu emin deilim ama karın doyurmak için 15 dakikada yiyeceğim şey için 1-1,5 saat emek harcıyorum ama asıl sıkıntı yapabildiğim tek yemek yumurta

fakirlik

biri göz damlası kullandığı zaman gözlerim yaşarıyor sdjfsdjgdsfkgdf

diş macununu ortadan sıkarım. sonundan sıktıysam o macunla dişlerimi fırçalamam, tekrar ortasından sıkıp fırçalarım.

asansörde teksem dans ediyorum😅

abi çok garip ama, küçük ve çok olan şeylere bakamıyorum. içim ürperiyor. örn; bal peteği, bir sürü su kabarcığı yazarken bile bi kötü oluyorum.

telefonum şarjda değilse, öyle boş boş şarj aleti prizde takılı olduğu zaman direk prizden alırım evdeki bütün şarj aletlerini her gördüğümde prizden çekiyorum hahahaha.

sürekli ölmek istiyorum daha fazla günahım olmadan ölmek..

dua etmeden uyuyamamak. garip bulmakla birlikte en sevdiğim huyum.

-parmak arası terlik giyinemem -çorapsız ayakkabı giyinmem -sıcaklık kaç derece olursa olsun üstüme bir şey örtülmeden uyuyamam

bir binada eskiysem ve birileri yeni taşınmışsa bir bahane bulup kesinlikle gidip tuvaletlerini kontrol ederim. ya, "bizim lavabo arızalı" ya da başka bir bahaneyle tuvaletlerini kullanıp o kişiler hakkında ön bilgi sahibi olmaya çalışıyorum. tuvalet bakımı iyi olan hiçbir aile şimdiye dek kötü komşu, kötü insan çıkmadı.

ince ve hafif çatal kaşıkla asla yemek yiyemem hatta sırf bu yüzden yemek yemedigim olmustur tuvalet kagıdı olmayan tuvalete asla girmem sirf bunun icin 2 km gitmisligim var.. dükkanlarin zemini kare seklinde ise çizgilere basmamaya özen gösteririm.. sehir dısına cıktıgımda veya baska bi eve gittigimde saç kurutma makinemi kesinlikle alırım.. sanırım bu kadar

gece tam uykuya dalmak üzereyken dahi odamdaki ufak bir dagınıklığı veya göze hitap etmeyen herhangi bir şeyi farkedersem kalkar düzeltirim.

bir saat önce iki kez çizdiğim bir eşli batağı bitirip ikincisine başlamıştık. eski sevgilim aklıma geldi ve oyunu kaybettik. eski sevgilim çok sık aklıma geliyor ve ben hayattan kopuyorum. abi âşık da değilim nasıl bir şeydir bu.

ıslak olan hiçbir şeye dokunamıyorum.

kulaklığımı paylaşamıyorum. bardak altlığı varken kullanılmaması ve bardak izi olması sinirimi bozuyor. kıyafetlerimi her zaman renk sırasına göre dizerim. askıların arası mağazalardaki gibi aynı aralıkta durur. (bkz: manyak mıyım lan ben)

biryere kalmaya gidiyorsam mutlaka yastığımı yanımda götürürüm. başka yastıkta uyuyamıyorum.

göz kapaklarımı ayni anda kapatmadan uyuyamiyorum illa bir olacaklar yoksa ugras dur

tanımadığım her insana kişilik analizi yapmaya çalışıyorum. manyak mıyım neyim bilmiyorum ama yeminle aşırı zevkli :d

çizimlerimin taslaklarını sadece bir kalemle yaparım (niji grip 350 double knock). ki bu yaklaşık 10 yıldan fazla bir suredir böyle. ayrıca son 8 yıldır çizimlerine gece başlarım. gunduz asla sıfırdan bir çizime başlamam. gece başladığım varsa onu çizerim. son olarak hiçbir çizimimi atmam. defter kenarına çizmiş olsam bile orayı keser saklarım. 4. sınıftayken ilk çizdiğim otomobil resmini hala saklarım ben de böyle bir deliyim

bulunduğum ortamda kapının açık olmasına dayanamıyorum. söylememe rağmen kapıyı kapatmıyorlar diye ağladığım bile oldu.

3 te 1 i katlanmış şeklde duran yorganımın sol omzumun üstüne yatarken 3 te 2 lik kısmının üzerimde kalanının da sırtıma destek verecek şekilde durmazsa uyuyamamam.

kimseyle aynı yatakta yatamıyorum 😒

perdesi açık olan bir odada kalmaya tahammül edemiyorum.istersem gökdelende yaşayayım o perde kapanacak

film, dizi falan izlemeden uyuyamıyorum. yattığımda direk uyuyacak olsam bile bir şeyler açıp sonra arkamı dönüp yatıyorum. o da arkadan çalıyor öyle. 8 gece üst üste aynı filmi açıp toplamda anca 10. dakkaya gelebilmişligim var.

midesizim

sakızdan aşırı tiksiniyorum. insanların yanımda çiğnemesi bile midemi bulandırıyo çıkan o sesi söylemiyorum bile

ayak tırnaklarıma dokunamıyorum

batak, king vb her türlü kağıt oyununu oynarken herkese kağıtlar tamamen dağıtılıp ellerine alana kadar kendi kağıtlarıma dokunmam. bir çeşit uğur gibi.

içtikten sonra sözlüğe yazmak :d içtikten sonra tatlıya saldırmak aynı şey

karanlıkta uyuyamam oyuncak bebeklerden tırsıyorum aynı odada hayatta uyuyamam yataktayken sırtımı odaya dönüp uyuyamam odanın içini görmem lazım binaenaleyh ben uyuyamam

-atlet giyemem -aile apartmanın yaşadığımız için merdivenlerde bağıra bağıra şarkı söylerim -su içmeden yemeğe başlayamam -sinirlenince kafamı duvara vururum saçlarımı yolarım -ıslak kıyafet ve ıslak saçtan nefret ederim

başka birinin yüzüğünü, kolyesini takamam hatta elime bile almam.

uyurken birisi beni izlerse eğer zıplayarak uyanıyorum bi anda.

gece yatmadan önce mutlaka bütün pencereler kapalı mı, prizlerde fiş var mı,doğalgaz buzdolabı kapalı mı kontrol etmeden yatamam. bide evde en son uyuyan ben olmak isterim isterim her şeyi kontrol edip,herkes uyumadan önce yatınca içim rahat etmiyor. yurtta bile koridordaki gereksiz ışıkları söndürüp en son ben yatardım.

sanırım en büyük garipligim konuşma sırasında resim değil fotoğraf ya da okuduğum bir yazıda her şey ayrı yazılır soru eki olan mı ayrı yazılır ya da ayrı yazılır cümleleri başka da yok